Bu çeviri, 1802 yılında Vatikan tarafından Musul’a gönderilen İtalyan rahip Giuseppe Campanile’nin (1762 – 1835), Kürdistan coğrafyasındaki onüç yıllık görevi sırasında gezip gördüğü yerleşim yerleri ve ahalisine dair detaylı anlatımları içeren, ‘Storia della regione del Kurdistan e delle sette di religione ivi esistenti ’(Kürdistan bölgesi ve orada yaşayan tarikatların tarihi) adlı kitabının, Bitlis kısmını içermektedir. Kitap ilk kez İtalyanca olarak 1818 yılında Napoli’de basılmıştır. Rahip Campenile’nin içinde dört adet gravür kullandığı 250 sayfadan oluşan bu kitabı, aynı zamanda ilk Kürdoloji çalışmalarından biri olarak da kabul edilir.

Bitlis Kürd beyliği de dahil olmak üzere, diğer Kürd Beylikleri’ne de değinen Campanile, o döneme dair siyasi, sosyolojik, coğrafik, dilsel, dinsel ve ekonomik bir çok konu hakkında teferruatlı bilgi aktarmaktadır. Kitabın Bitlis bölümünü kapsayan 5-7. sayfalardaki anlatım, İtalyanca orijinal eserden aslına sadık kalınarak, önce İtalyanca’dan İsveççe’ye, ardından da İsveççe’den Türkçe’ye çevrilmiştir. 

Derleyen: Baran Zeydanlıoğlu

Çeviri:       Baran Zeydanlıoğlu, B. Jawad

İKİNCİ BÖLÜM

Kürdistan’daki prenslikler (mirlikler/beylikler) ve onların etki alanları

Kürdistan yedi bölgeye veya Müslüman prensliklere ayrılır; yani Bitlis, Agari (Hakkari) ki Şambo olarak da bilinir, Botan, Badinan, Soran, Baba, Karaciolan ve bu prensliklerin hepsi de sultandan bağımsızdır.

BİRİNCİ MAKALE

Bitlis Prensliği 

Bu prenslik, ismi Bitlis olan başkenti kadar kayda değer değildir, ki Bitlis tüm bölgeye ismini de vermiştir. Bazıları her ne kadar Bitlis için Kürdistan’ın başkenti adlandırmasından memnuniyet duysalar da, şehrin vasat güzelliği ve ticaretinden dolayı kabul görebilir. Ancak tüm Kürdistan’ın buranın Bey’ine bağlı olduğu yanlış olur, zira yedi prenslik de birbirinden bağımsızdır. 

Bitlis çok güzel ve bir o kadar da güçlü bir şehir ve hemen hemen Şark’taki tüm milletlerle ticaret yapmakta. Ticaretin ana dalı köle pazarlamasıdır, ki Gürcistan’dan kaçırılan çocuk ve genç kızlar buraya getirilirler. Bir handa teşhir ve satış için toplanan hem erkek hem de kadın köleleri, satın almak isteyenler çıplak halde inceleme hakkına sahiptirler. Alıcılar Türkler ve Hristiyanlar.

Hristiyanlar çoğunlukta olup hepsi Ermenilerden oluşurken, bunlardan bazıları da Katolik Ermenilerdir. Şehir, ticaret açısından büyük zenginliğe sahip. 

Buraları Bendemahi nehri sulamakta. Şehrin havası nemli ve yollar iyi değil. Yaygın ve hakim olan dil Kürdçe’dir. Ancak Türkçe ve Farsça da konuşuluyor. Buranın Bey’i, veyahut valisi, mütesellim unvanını taşıyor. Zaman zaman Diyarbekir paşası ve zaman zaman da Fars Şahından aldığı bu yetki ile kibirli bir yapıya bürünen Bey, dönemin şartlarına uygun olarak, komşularından hangisini kendine yakın görürse onun koruması altında yer alıyor. Şehrin sakinleri sert ve gururlular. Nüfusu ise, Şark’ın değişik yerlerinden buraya gelerek iş kurmuş farklı tüccarların da ikamet ettiği, yaklaşık elli bin kişiden oluşmaktadır.

Kaynak

Storia della regione del Kurdistan e delle sette di religione ivi esistenti ’, P.M. Giuseppe Campanile, Napoli, 1818

Bitlisname kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.