Bitlis’in tarihi mahalleleri ve yerli aileleri
- 21 Ocak 2022
- 1
’Bu şehrin büyüleyiciliğini dün akşam vadiden geçerken hissetmiştim, ancak bu sabah gördüklerimden sonra, buranın yapısı ve konumlandırılması itibari ile Batı Asya’nın en romantik ve etkileyici şehri olduğunu söylemem gerekli. Yüksek duvarlarla çevrili, geniş avlu ve bahçeleri olan evlerin heybeti hemen dikkat çekiyordu. Her bahçe kapısı demirlerle güçlendirilmiş ve her pencere demir parmaklıklarla donatılmıştı. Öyle ki pencerelerin yüksekliği ve evlerin büyüklüğü bir kuşatmaya karşı durabileceği havasını veriyordu’.
1890 Kasım ayında Bitlis’i ziyaret eden İskoç rahibe İsabella Bird, şehir merkezi ile ilgili ilk intibasını bu cümleler ile dile getirmiştir.
Derleyen ve çeviren: Baran Zeydanlıoğlu
Tarihi olarak bir vadi içerisindeki tepe yamaçlarında konumlandırılmış olan Bitlis’teki mahalleler, aslında şehrin tam ortasında bulunan kalenin çevresinde bağları ve bahçeleri ile yer almaktadırlar. Tarih boyunca kalenin kendisi Bitlis olarak anılmışsa da, zamanla önce iç ve dış surları arasında genişlemiş, daha sonraları da surların dışına çıkarak yamaçlarda inşa edilen evlerle büyümüştür.
Klasik olarak kesme taşlardan inşa edilen Bitlis evleri, tek veya bir kaç katlı olmak üzere genellikle yüksek duvarlarla çevrili büyük avlulara sahip olan evlerdir. Bitlisli ve özellikle de Ermeni taş ustaları tarafından tarih boyunca inşa edilen bu yapılar, kimi zaman kemerli girişlerle kimi zaman da devasa ahşap kapıları ile dikkat çekmişlerdir.
Bitlis’teki mahalleler hakkındaki en eski kaynaklardan birine 1650’lerde Bitlis’i ziyaret etmiş, Evliya Çelebi’nin anlatımlarında da rastlamaktayız.
‘Yukarı iç kalede ve aşağı kalesi varoşu içinde 17 mahallede ve yazılan 17 derenin kenarında tepeler üzerinde Bitlis Şehri’nde toplam 5.000 adet güzel haneler vardır ve hepsi amber kokulu toprak ile örtülü mamur evlerdir. Ama bir kısmı birbirine dayanmış evlerdir. Zira genellikle yüksek havadar zemine kurulmuş güzel evlerdir, ama bu aşağı varoş hanelerini aşağı kale kuşatmamıştır. Aşağı kalede ancak çarşı Pazar, bedesten ve bir kaç yüz ev vardır. Diğer evler bağ ve bahçesiyle tamamen dereler ve tepeler üzere gösterişli mamur bir şehirdir ki, şehr-i Bitlîs Kurdistân diyârının âb-ı rûyı ve bâğ-ı iremidir’.
Mahalleleri de sıralayan Çelebi şöyle yazar: ’Hepsi Müslüman olan 17 mahalle mevcuttur. Evvela Hüsrev Paşa mahallesi, Şam Mahallesi, Zindan (Zeydan) Mahallesi, Çorum Mahallesi, Çinedar Mahallesi, Kızılmecid Mahallesi, Şeyh Hasan Mahallesi, Çeyrek Mahallesi, Küçür Mahallesi, Gökmeydan Mahallesi, Komus Mahallesi, Taklaban Mahallesi, ki bu mahallenin ardında Bitlis Hanı bir göl yaptırmıştır, işte o mahalledir burası, Nakşut Mahallesi, Arab Köprüsü Mahallesi, Karadere Mahallesi, Aveh Mahallesi, Değirmen Mahallesi ve Han Bağı Mahallesi ve şanlı hana mahsus geniş düz bir yerde seyirlik İrem Bağı bir semttir. Bu yazılan mahalleler tamamen Müslüman mahalleleridir ama Arabi (Arami olacak) ve Yakubi (Süryani) Ermeni 11 adet kefere mahalleleridir, ama isimlerini bilmiyorum. Bu şehirde asla Yahudi, Firenk ve Rum yoktur, (Hristiyanların) tamamı Ermenilerdir’.
Şehrin yerleşim şekli ve dağılımına değinenler arasında Bitlis’i 1700 – 1915 arası ziyaret etmiş diğer yabancı seyyahların anlatımlarında da görmekteyiz. Bu seyyah yazarlardan en ünlü olanlardan bir tanesi de H.B.F. Lynch’dir. Seyyahın 1898 tarihinde ziyaret ettiği Bitlis evleri ve mahalleleri ile ilgili olan anlatımından bir kısmını çevirerek paylaşıyorum:
‘Bu şehirdeki yapılar yatay damları, taş mimarisi ve inşa teknikleri açısından bu coğrafyadaki en iyileri diyebilirim. Öyleki depreme dayanıklık konusunda tedbir açısından çift emniyetli bir sistem ile inşa edilmişler. Hatta iklimine göre en iyi randımanı verebilecek kışları ısı muhafaza ve yazları serin tutma mimarisine dahi özen gösterilmiş. Şehrin nüfusun içinde bulunduğumuz yüzyıl itibariyle yükselmeye başlamış. 1814’de burayı ziyaret eden Kinneir’e göre şehirde 12 000 kişi varmış ve yarısı Müslüman diğer yarısı Ermeniler’miş. Burayı 1838 tarihinde ziyaret eden diğer bir kişi olan konsolos Brant ise şehirdeki aile sayısını 3 000, kişi sayısını ise 15 000 ile 18 000 arası tahmin etmiş. Bu kitlenin üçte ikisi Müslüman, üçte biri Ermeni’miş, ki bunlarla birlikte ayrıca 50 aileden oluşan bir de Süryani nüfus varmış. Benim şimdiki ziyaretim sırasındaki şehir nüfusu ise takriben 30 000 kişi olduğudur. Bunların 10 000 kişisi Ermeniler olurken, 300 kişisi Süryani ve geri kalanı ise Müslüman Kürdler’den oluşmakta’.
Şehrin 1890’lardaki nüfusuna dair detaylar konusunda rahibe Isabella Bird de şöyle yazar: Bitlis’in nüfusu takribi olarak 30 000 olarak söylenmekte, ki bunun 20 000’den fazlasını Kürdler oluşturuyor.Buradaki Türkler küçük bir azınlıklar. Hristiyan Ermenilerin şehirdeki sayısı ise, 2000 ile 5000 arasında olduğu söyleniyor’.
Bitlis merkez ile ilgili anlatımlarına devam eden Lynch ise okuyucularına direk seslenerek ‘gelin birlikte bir şehir turuna çıkalım’ çağrısında bulunuyor ve yazıyor:
‘Turumuzun başlangıç noktası olarak Van istikametine giden yolun hemen yanında olan Mahallebaşı’ndaki tepede konumlanmış çok güzel taştan bir evi alıyoruz. Bu devasa evin hanımefendilerinin ikamet ettiği bölüme taştan bir köprü ile geçilmekte, ki o bölüm de çok güzel bir bahçe ile çevrili. Binanın en iyi odaları, bu tarafta selamlık diye adlandırılan kısma aitler ve bu kısım, yanlarında konakladığımız Bitlis’in en asilzadelerinden biri olarak da bilinen Şemseddin Bey* tarafından bizlerin tasarrufu için ayrılmış. Bu mahallenin hemen bitişiğinde ise muhteşem mimarisiyle eski bir medrese olan ancak şu an itibari ile askeri bir depo olarak kullanılan binanın olduğu Gökmeydan adlı açık alan mevcut. Güney tarafında Arap alfabesi süslemeli bulunan ve dört köşesinde kulelere sahip, kesme taşlardan yapılmış dörtgen çok güzel bir bina. Her yer otlar ve çalılıklarla kaplı şu an. Hemen yakınında harabesi bulunan bir caminin üzerine çok yaşlı olan ağaçların gölgesi düşmekte. Binanın hemen bitişiğinde ise çokca mezartaşı ve iki adet de türbenin olduğu bir mezarlık bulunmakta. Paşa’nın rezidansından fazla olmayan ve aynı mıntıkada, Meydan Camisi adında küçik bir de cami var. Burada yirmi civarı erkek çocuk talebeye ders veren bir hoca görev yapmakta. Buradan yokuş aşağı bir vadiye doğru yol alınca, Dört Sandık Camisi’ni ve Ermeni Karmirak Kilisesi’ni geçiyoruz. Kiliseye yapışık olarak 4 öğretmenli 100 öğrencili bir de okulu var’.
* Çevirmenin notu: Şemseddin Bey o dönem çok varlıklı ve etkin biri olan Hacı Necmeddin’in oğludur.
Kaleyi geçerek 4 öğretmeni ve 70 öğrencisi ile lise dengi olan bir de Rüştiye Mektebi’ni ziyaret eden Lynch, Rüşdiye Mektebi ile aynı mahallede bulunan bir Süryani Kilisesi’nden de bahs ediyor. Bu mahallenin isminin de Kızıl Mecid olduğunu belirten seyyah, aynı isimle var olan caminin ise eski bir Süryani kilisesinden bozma olduğunu da yazıyor.
Daha sonra Avel Meydan’a geçen Lynch vadinin doğu tarafı boyunca yetiştirilen kabaklara ve kavakağaçlarına değiniyor. Daha da ilerisinde artık harabe haline gelmiş bir kilisesiyle beraber olan manastırdan bahs ediyor. Aynı şekilde bir manastırın da vadini batı tarafındaki Komus Mahallesinde olduğunu da ekliyor. Bitlis çayının sağ tarafını takip ederek Bitlis çarşısına gelen seyyah, çarşının dar sokaklarınn üstünün örtülü ve kalabalık olduğunu yazıyor. Üzerinde Arap tarzı motiflerin ve iki aslan kabartmasının olduğu şatafatlı bir kapısı olan eski bir hanın da orada bulunduğunu anlatan seyyah devam ediyor: ‘Batıya doğru akan sular üzerindeki köprü ile yüzeyinde Kufi yazılar olan Şerefiye Camisi bitişikler. Kalenin ayaklarının dibindeki ana camiye girmeye bakmak istedik ancak gerçekleştiremedik, ki zaten de pek öyle kayda değer ilginç detaylara da sahip değilmiş.’
1920’ler sonrası ve özelikle de 1930’lardaki yeni kanunlar çerçevesinde, hem mahalle düzeni hem isimler hem de lakaplar değişikliklere uğramıştır. Şark Islahat Planı Kanunları uyarınca ve 1934 Soyadı Kanunu ile birlikte, tarih boyunca kullanılan Kürdçe, Arapça ve Farsça ünvanlar ve aşiret/aile isimleri yerini Türkçeleştirilmiş isimlere bırakmak zorunda kalmıştır. Mesela nüfus kayıtlarına geçirilen isimlerin bazen ya Türkçe karşılığı olarak kaydedilmiş yada ona en yakın Türkçesi verilmiştir. Örnek olarak; Kürdçe Mala Çurukan olan aile/aşiretin ismi ‘Çürükler’ olarak artık telafuz edilmeye başlanmıştır. Mela, Şeyh, Ağa, Efendi, Zade ve Bey adlandırılmaları yasaklanmış ve yerine isim ve soyisim şartı getirilmiştir. O yüzden yaşlıların bir bireyin hangi aileden olduğunu bilmek için halen dahi yaşlılarımız aşiretleri veya bağlı oldukları büyük aile isimlerini sorarlar. Öyle ki değişik değişik soyisimleri almış olan aileler hatta aynı aileden her bir kardeşin soyisminin farklı olması, onların aynı bir aşiret kökenine sahip oldukları gerçeğini değiştirmez. Mesela Zeydanlara bağlı olan onlarca alt kol olup farklı farklı soyisimler almış olan aileler vardır. Yada mesela Zülfikarlar olarak bilinen ailenin de Zeydan aşiretinden oldukları gibi. Zira o ailelerin büyükleri kendilerinin Zeydan olduklarını zaten bilirler.
Bitlis’in 1970’lerdeki mahalleleri Zeydan, Taş, Hersan, İnönü, Gazibey, Atatürk, Devrim, Saray, Sekiz Ağustos ve Yükseliş şeklinde sıralanırken, 1960’lardaki ana mahalle ve yerli aileler şu şekildedir.
Bitlis’in yerli ve köklü aileleri
ZEYDAN MAHALLESİ
Zeydanlılar | Kerküşler | Hacı Mehmetler | Karasalar | Abaslar | Lalo Evi |
Kazancılar | Durmuş evi | Mehterbaşılar | Sahteler | Kirpolar | Meco Evi |
Şahinolar | Pire Evi | Hacı Davutlar | Tınarlılar | Şeyh Dursunlar | Keleşolar |
İmhaniler | Pürmüzler | Dermiş Gogo Evi | Ziyaretliler | Şirvanlılar | Melek Musolar |
Kaya Ehmolar | İbrahimzadeler | Şeyh Haydar Evi | Kaleliler | Purto Evi | Taha Evi |
Gegiler | Tamburacılar | Kara Yakuplar | Gellaçlar | Kişolar | Çılkadar Evi |
Molla Numan Evi | Dizdarlar | Akobalıklar | Seyadoğulları | Hırsızlar | Çelebaşı Evi |
Kakılar | Zülfikarlar | Dalkıranlar | Haliler | Goloşolar | Deli Hasolar |
Kalolar | Çançolar | Yaho Babalar | Çençi Evi | Deli Berholar | Berberoğulları |
Nasırzadeler | Mala Musalar | Sürümlüler | Topçular | Molla evi | |
Hersatlılar | Muhtar Şabolar | Şeytan Davolar | Alikolar | Galo Evi | |
Yusuf Paşalar | Hacı Şerifler | Hüseyin Ağalar | Arbetanlar | Sadı Evi | |
Çürükler | Tahinciler | Muştak babalar | Karabaşlar | Molla Alikazılar |
TAŞ MAHALLESİ
Bozi Aliler | İskenderoğulları | Çırpan Hüsolar | Hacı Necmeddinler | Rüstemağalar | Karslıoğulları |
Şefkatlılar | Orakçılar | Bindikler | Cemaloğulları | Karinohlular | Çift Kayalar |
Hamza Çelebiler | Reşkolar | Deli Amolar | Otolar | Çivikler | Karacalar |
Köseler | Ankıtolar | Muşluoğulları | Kayaoğulları | Hoca Ahmetler | İsmail Ağalar |
Dilanlar | Ali Kulular | Kazazlar | Seferbeyoğulları | Çit Kaliler | Halenzerliler |
Veli Beyler | Hizanlıoğulları | Laleler | Beyazoğulları | Uysallar | |
Karayılanlar | Bitlis Ağaları | Mermutlular | Bişar Evi | Balcılar | |
Atmacalar | Mevcanlar | Esatoğulları | Şekersıçanlar | Uncular | |
İlyaslar | Geboloğulları | Çilekdizler | Patlıcanlar | Ölekliler | |
Tosyalılar | Abbaslar | Deli Mollalar | Mamkolar | Arınçlılar | |
Bebolar | Barutçular | Hacı hasanlar | Cinoğulları | Hacı Salihler | |
Hüseyin Ağalar | Kuşçular | Kavnaslılar | Aladinler | Şeyhanlar | |
Hacı Resullar | Karnapetler | Nesimioğulları | Şerbetçiler | Pavikliler |
HERSAN MAHALLESİ
Aşurlar | Zırkılılar | Amatlar | Oranıslılar | Uçarlar | |
Balcılar | Kilerciler | Hacı Rüstemler | Hıvrısliler | Evşin Evi | |
Polatlar | Hersanlılar | Arpetliler | Saruhanlar | Şemsi Bitlisliler | |
Hacı yusuflar | Şerefhanlar | Şerbetçiler | Bektolar | Hevintler | |
Müezzinler | Abdülselamlar | Tosaoğulları | Cangolar | ||
Çılvıroğulları | Humaçlılar | Şabanolar | Aldanmazlar | ||
Bezirganlar | Orakçılar | Varkanıslılar | Saatçılar | ||
Kadriler | Sıçanoğulları | Ambaroğulları | Kasa kırejler | ||
Ser Kesenler | Sekiz Kuruşlar | Adolar | Keremoğulları | ||
Ölekliler | Sıhçioğulları | Mamikler | Koroklular | ||
Lırtliler | Paliler | Acemoğulları | Aysolar | ||
Hatiboğulları | Bubiler | Yakolular | Mazranlar | ||
Korcanlılar | Hali Aliler | Çorsenliler | Ahenkçiler |
İNÖNÜ MAHALLESİ
Bapirler (Babür) | Abdal Çavuşlar | Hacı Hassolar | ||
Müftüler | Şeyh Babolar | Mala Ğanolar | ||
Kürümler | Vaızlar | Mutavlar | ||
Ölekler | Markuşlar | Ahlatlılar | ||
Boryanlılar | Mir Mahmutlar | Hasaranlılar | ||
Şefekatlılar | Hamamcılar | Hacı Rüstemler | ||
Subaşılar | Yeterler | Polis Mustafa efendiler | ||
Mişkolar | Muçikler | Ambaroğulları | ||
Küfreviler | Kurdoğulları | |||
Şeyh Emin Efendiler | Seyidoğulları | |||
Hacı Yahyalar | Çobanoğulları | |||
Şalcılar | Şeyh Hassolar | |||
Turanlılar | Gencerler |
Kaynaklar
Evliya Çelebi Seyahatnamesi, YKY, 2011
H.F.B Lynch, Armenia Travels & Studies, 1901
Bitlis’i Tanıyalım, C. Kayaoğlu, 1967
Bitlis İl Yıllığı, 1971 & 1973
Journeys in Persia and Kurdistan, Volume II, Isabella Bird, 1891
Bitlisname kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.