Cizreli Bilim Adamı El-Ciziri’nin Buluşları
- 18 Ocak 2022
- 4
Yaşadığı 13. yüzyılda, İslam dünyasındaki mekanik uygulamaların, özellikle hidrolik alanında eriştiği yüksek düzeyi anlattığı “El-Camibeyne’l-İlm ve Amelü’n Nafi fi sanati’l-hiyal” adlı yapıtlarıyla tanınan Kürt bilim adamı, Kürtler’in yetiştirdiği dünyaca ünlü mühendis, fizikci, fen-teknik adamı İsmail Bin Rezzaz El-Ciziri, 12. yüzyıl sonlarında Cizre’de dünyaya geldi.
- İlhami Yazgan
Kendisi, Botan aşiretinin bir mensubu olduğunu yazar. Ünü İslam alemini aşıp, evrensilliği yakalamış Kürtler`den biridir. Batı, ona hayranlığını yapıtlarını kendi dillerine çevirerek gösterdi ve onun buluşlarını örnek alıp ders kitaplarına koydu. Dünya onu “Beddüzzeman İsmail Ibn ar-Rezzaz al-Dschazari” olarak tanır. Zamanında yer yüzünde ender raslanan bir bilim adamı olduğundan kendisine “zamanın güzeli” anlamına gelen “Beddiüzzeman” denildi.
Avrupa’da yayımlanan tüm kitaplarda El-Ciziri’nin orijini Kürt olarak verilir. Bu görüşün aksine El-Ciziri, Arap ülkelerinde Arap, Türkiye’de Türk olarak tanıtılır. Yazdığı bir yapıtın giriş bölümünde belirttiğine göre bir pirinç tüccarının oğluydu. 13. yüzyılın başlarında Artuklular’ın hizmetinde bulundu.
El-Ciziri, eğitimini o dönemin üniversiteleri olan Cizre medreselerinde tamamladıktan sonra ilk araştırmalarını da Cizre’de yaptı. Cizre’de araştırmaları için rahat bir ortam bulamadığından Diyarbakır’ı elinde tutan Artuklulardan destek gördü ve Diyarbakır’a yerleşip araştırmalarına orada devam etti. El-Ciziri döneminde bilim dilinin Arapça olması onu da etkiledi. Kaleme aldığı eserlerini Arapça olarak yazdı.Yaptığı araştırmalarını el yazması halinde kitaplaştırdı. 1206’da tamamladığı ilk el yazması kitabını altı bölümdür. El-Ciziri’nin ikinci kitabı, eski Yunan uygarlığınından gelen mekanik konusundaki bilgilerin kullanılmasıyla hidrolik alanındaki buluşlarıyla doludur. El-Ciziri’nin bu kitabında 50 adet şekil, 55 adet de ilginç buluş bulunmaktadır.
Kitapta; “İslami ibadet şartlarına uygun yıkanma ve abdes alma yerleri, zamanla ilgili sayaçlar, çilingir sofrası, fıskiye, otamatik açıp kapanan kapılar, soğutma dolapları, saat çeşitleri, otomatik kapılar, oyuncaklar, termos, otomatik sofra aletleri, kan
aldırma-kan toplama aleti, müzik otomatları, havuzlar, tulumbalar, kaldırma düzenleri, şifreli kilitler, musluklar, kasalar gibi saray hizmeti gören makinalar bulunmaktadır. El-Ciziri’nin eserlerine bakıldığında onun dünyada ilk sibernetik ve otomasyonun babası olduğu ve bilgisayarın ilk temellerini attığı görülür. Bilgisayarla otomatik makinaların kendi kendini düzenlemesi.
El-Ciziri, yazdığı kitabının ön sözünde belirttiğine göre, yaptığı resim, plan ve gravürlü eserini Artuklu Diyarbakır hükümdarı Ebul Feth Mahmud bin Muhammed bin Karaaslan’a sundu. İki nüsha olarak hazırladığı kitabının bir tanesini İslam halifesi Abbasi Hükümdarı Ebul Abbas Ahmed’e gönderdi. Günümüzde, El-Ciziri’nin Diyarbakır hükümdarı Artuklu Muhamed’e sunmuş olduğu kitabın akibetini kimse bilmemektedir.
El-Ciziri’nin ölümünden sonra Hasankeyfli Muhammed İbni Yusuf bin Osman adında bir Kürt, El-Ciziri’in “El-Camibeyne’-İlm ve Amelü’n Nafi fi sanati’l-hiyal” adlı eserlerininin birer kopyasını yazıp çizdi. Dünyadaki çeşitli kütüphanelerdeki 16 kopya işte bu iki kopyaya bakılarak tekrar yazıldı. Eserler İngilizce başta olmak üzere Fransızca, Almanca ve Osmanlıca’ya çevrildi. El-Cizire’nin kitapları halen İstanbul’daki kütüphanelerde bulunuyor. Bunlar Topkapı Sarayı, Sultan Ahmet Kütüphanesi ve Sultan Mahmut Kütüphaneleri dir.
El-Ciziri’nin 446 sayfalık ve içinde 174 şekil bulunan kitabının önemli bir bölümünü kapsayan 66 sayfanın koparılıp Paris Müzesi’ne kaçırılması da oldukça ilginçtir. Paris Müzesi’ne kaçırılan bu 66 sayfanın öyküsünü araştırmacı İbrahim Hakkı Konyalı, kaleme aldığı bir araştırmasında şöyle anlatmaktadır; “Kitabın kaybolan 66 sayfası, Topkapı Sarayı’ndaki örnekle karşılaştırdığımda ortaya çıktı. II. Abdülhamit döneminde İsviçre’nin İstanbul Konsolosluğu’nda görevli Martin adlı bir görevlinin bu sayfaları yırtıp kaçırdığını ve şu anda Paris Müzesi’nde bulunduğunu öğrendim.”
El-Ciziri, Artuklular’a 25 yıl hizmet ettikten sonra ömrünün son günlerini geçirmek üzere doğum yeri olan Cizre’ye geri döner. Cizre’ye döndükten sonra Cizre halkından da buluşlarını esirgemez. Hemen işe koyulup bütün Cizre’nin aydınlatılması için ışık saçan büyük bir kandil yapıp Cizre’nin geceleri aydınlatılmasını sağlar. El-Ciziri, 1233’de Cizre’de hayata gözlerini yumdu. Mezarı Cizre’deki Nuh Peygamber Camisi’nin kuzeydoğusundadır.
Bitlisname.com kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.