Kürdistan coğrafyası büyük bir mozaiktir. Kürtler bir çok inanca sahip millettirler. Son zamanlarda Kürtlerin inançları üzerinden farklı ‘etnisite’ yaratmaya çalışan çevrelerin asıl dertleri Kürt ulusunu bir çok ulusa parçalamak ve Kürt ulusundan bir çok ulus yaratarak Kürt milletini kalıcı ve ebedi bir parçalanmaya götürmektir.

Dört parça Kurdistan’da yürütülen bu projelerin temelinde Kürtlerin ulus bilinçlerinin zayıf olduğu ve ulus bilinç meselesinin din-inanç düşüncesinden sonra gelmesi önemli bir faktör olarak görünüyor. Örneğin ”Alevi halkı”,”Ezidi halkı” demek Kürt ulusu üzerinden inşa edilen parçalanmayı hedeflemektedir. Bu iki örneğe çok sık rastladığınız için belirtiyoruz hemen hemen Kürtlerin sahip olduğu tüm inançlar üzerinden ‘halk’ kisvesi yaratılıyor. Kapsamlı ve derin bir konseptle yürütülen bu projeler kapsamında insanlar kendilerini Kürt yerine inançlarını kendilerine üst kimlik olarak görüyorlar. ”Ezidi Halkı”,”Alevi Halkı”,”Musevi Halkı” ”Sunni Halkı”,”Kakai Halkı”, ”Zerdüşt Halkı”, ”Hıristiyan halkı.” Kürtleri milli bütünden ayırıp inanç üzerinden parçalarsanız ortaya böyle bir tablo çıkar. İslam, bu açıdan daha yaygın olduğu için ”Ümmet” kavramı açısından ”Önce müslümanım” dedirtmiştir. Oysa, Kürtler gibi bu inanca sahip olan Araplar, Farslar,Türkler ”önce müslümanım” demezler kimliklerine hizmet eder bunu kırmızı çizgi olarak görürler. (Ortadoğu örneği). Şimdi popüler olarak bu proje Alevi Kürtler ve Ezidi Kürtler üzerinden sahneleniyor.

Zerdüştlük, Dünya’nın eski tek tanrılı dinlerinden biridir.

Bazı batılı bilim insanları Zerdüştlüğü dualist bir din olarak tanımlarlar. Bu dine inananlar beden öldükten sonra dirilip Ahura Mazda’nın huzuruna çıkacağına ve orada sorgulanacaklarına inanırlar. Yaklaşık 3.500 yıl önce Zerdüşt tarafından Doğu Kurdistan’da kurulmuştur. MÖ 600 ve MS 650 yılları arası Pers İmparatorluğu’nun resmî dini olmuştur. Günümüzde Zerdüştlüğe Dünya çapında inananların sayısının 190.000’den az olduğu tahmin edilmektedir. Kürdistan Bölgesi Diyanet İşleri Bakanlığı tarafından 1400 yıl aradan sonra ilk defa Kurdistan’ın Süleymaniye kentinde Zerdüşti merkezi açılmıştır. Dünya genelinde 190-200 bin civarında Zerdüşt’ün yaşadığı tahmin edilirken bu sayı Kurdistan’da çok marjinal düzeydedir.

Kürtlerin İslam İnancı;

Sünnilik ya da Ehl-i Sünnet, İslam dininin sünnet doktrinine dayalı, günümüzde Dünya üzerindeki iki büyük kolundan biri (diğeri Şiîlik) ve % 83’lük bir oran ile en büyük mensubunun bulunduğu mezhepler grubudur. Zaman zaman Sünni İslam veya Sünni mezhebi ifadesi de kullanılır. Sünni ekol kendi içerisinde günümüzde yaşayan iki inanç mezhebi, dört fıkıh mezhebini içermektedir. Kürtlerin önemli bir kısmı Doğu-Batı-Kuzey ve Güney’de yaşayanlar Sunni mezhebinin Şafii koluna bağlıdırlar. Şafiilik, İmam-ı Şafiî’nin kendi usulüne göre şer’i delillerden çıkardığı hükümlere ve gösterdiği yola Şafiî Mezhebi denir. Ehl-i sünnet itikadında olan müslümanlardan, âmellerini yani ibadet ve işlerini, bu mezhebin hükümlerine uyarak yapanlara Şafiî denir. Şafiîlik olarak da anılır. Şafiî mezhebi dört Sünni fıkıh mezhebinden birisidir.

Şiilik, Sunnilik gibi islam mezheplerinden birisidir. Şii İslâm ya da Şii mezhebi olarak adlandırıldığı da olur. Mensuplarına Şii veya çoğul olarak Şiâ denir. Şiilik sözcüğü, Câferîlik ile eş anlamlı olarak kullanılabilmektedir, hâlbuki Şiîlik veya Şiâ hilâfet veya imamet sorununda tarihsel olarak “Ali’ye yandaş olan kişiler” anlamına gelmektedir. Başlangıç dönemindeki bu ayrılık daha sonraki devirlerde kendi kavramsal-teolojik alt yapısını oluşturarak mezhepleşmiştir. Şii Kürtler Doğu ve Güney Kürdistan başta olmak üzere ABD ve Avrupa’da yaşarlar.

Kürtlerin Ezidi İnancı;

“Ezidi” kelimesinin bu dinin tanrısı olan Azda kelimesinden türetildiği iddia edilmektedir. Kürt dilinde “Tanrı” ismini karşılayan iki kelime mevcuttur: Bunlar “Ezda” ve “Xweda”‘dır. Ezda beni yaratan, veren ve var eden anlamlarına gelmektedir. Xweda ise kendiliğinden var olan anlamına gelmektedir.

Yezidiliğin önceki ilahî dinlerde anlatılan Düşmüş Melek’in yaratıcının buyruğuna rağmen insan karşısında eğilmeyip saygı göstermemesi, onun aslında ne kadar asil olduğunun tüm Evren’e ispâtıdır ve yaratıcı tarafından sınanmıştır. İşte bu sınavı başarı ile verip tüm insanlığın ve dünya işlerinin başına geçme hakkını kazanmış diye düşünülür. Ezidilerin bugün önemli bir kısmı Şengal bölgesinde yaşarlar. ( Savaştan önce) bir dönem Kuzey Kurdistan’da yaşayan Ezidiler şuan daha çok Güney Kürdistan, Ermenistan, Gürcistan, Suriye gibi ülkelerde yaşayan Ezidi toplulukları gittikçe azalma ve Avrupa’ya, daha çok da Almanya’ya göç etme eğilimindedirler. Suriye ve Irak’ta yaşanan savaştan ötürü Avrupa’ya Ezidi Kürtlerin göçleri sürüyor.

Kürtlerin Kakai İnancı; Yâresân

Yâresân, Ehl-i Hak; Çoğunlukla Güney ve Doğu Kurdistan’da yaygın olan, heterodoks bir Şiî inanışıdır. Musa el-Kâzım soyundan geldiği öne sürülen ve Hacı Bektaş-ı Veli ile özdeşleştirilen “Sultan İshak” tarafından Doğu Kurdistan’da 14. yüzyılın sonlarında Zerdüştlük inancından beslenerek kurulan, Kur’an-ı Kerîm’i ve Muhammed’in peygamberliğini kabul etmeyen, fakat Ali bin Ebu Talib’in Tanrılığı temeli üzerine dayanan, ve “Kelâm-ı Serencâm” adlı kitabı dînî öğretilerinin temeli olarak kabul eden inanç. Serencam Sultan İshak tarafından yazılmıştır. 200 sayfadır. Tamamı Hawrami lehçesinde şiir ve metinlerden oluşur. Hewrami lehçesinden oluştuğu için Serencam’ı anlamak çok zordur. Yâresân Kürtleri Güney ve Doğu Kurdistan’da yaşamlarını sürdürüyorlar. Doğu Kurdistan’da Gurani ve Kelhuri Kürtleri olmak üzere, Fars, Luri ve Azeri inanç mensupları da bulunmaktadır. Coğrafîk olarak en çok Kirmaşah,Sine,Hemedan,İlam bölgelerinde yaşamaktadırlar. Bunun dışında ise, İran’ın başka yörelerinde dağınık olarak yaşayan “Ehl-i Hakk” toplulukları da mevcuttur. Güney Kürdistan da az olan “Ehl-i Hakk” toplulukları, bu yörelerde “Kakaî” adıyla anılır. Kerkük civarında yaşamlarını sürdürüyorlar.

Kürtlerin Alevi inancı;

Aleviler, Muhammed’in son peygamber olduğuna, Ali bin Ebu Talib’nin ise veliliğine (ya da imamlığına) inanırlar. Aleviler, ibâdetlerini cemevinde yaparlar.Günlük ibadetleri Sabah,Akşam ve Gece Gülbeng’idir. Kadir Gecesi’yle bağlantılı olarak üç gün ve Muharrem ayında ise on iki gün oruç tutarlar. Muharrem’den sonra da üç gün Hızır Orucu tutarlar. Muharrem orucundan evvel üç gün Masum-u Paklar orucunu tutarlar. Kuzey Kurdistan’ın Dersim, Bingöl tarafında yoğun olarak yaşarlar. Yaresanizm ve Ezidilik ile bağlantıları bulunmamaktadır. Aralarında keskin ve net çizgiler bulunmaktadır.

Yaygın ve kitlesel olan inançlar dışında marjinal olarak Musevi Kürt sayısı 200.000 Hıristiyan Kürt sayısının 100.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir.

Görüldüğü gibi Kürt milleti geniş bir inanç yelpazesine sahiptir. Kurdistan bütün kültür,inanç ve dinleriyle güzel olduğu gibi Kürt kimliğinin altında huzuru tahsis etmek için Kürt kimlik inşasına son derece önem verip titiz davranmalıyız. Kürt kimliği altında, Kurdistan’da herkes huzurla yaşamalıdır. Kimse tarihi köklerinden kopmadan,modern bir toplum olmak adına çalışmalar yürütmeli iyi niyetli fikirler üretmelidir. Herhangi bir topluluğu düşüncesi ve inancından ötürü yargılamadan ortak yaşam üzerinden birlikteliği yükseltmek Kürt milletinin selameti açısından hayırlı olacaktır. İnançları ayrılıklara değil Kurdistan’ın bekasını korumak adına birlikteliğe dönüştürelim. Özgür bir Kurdistan’da, bütün inançlarımız özgür olarak yaşayacaktır. Bitlisname‘nin misyonlarından biri inançlarla beraber Kürt kimliğini ön planda tutmaktır. Birleştirici olan bu dur.